Cinsel gelişim ve dönüşümler, insan yaşamının çok erken dönemlerinden başlayarak, yaşam boyu devam etmektedir. Bebekler ve okul öncesi çocuklar da dahil olmak üzere gelişimin farklı aşamalarında birçok farklı alanda, cinsellik gelişir. Cinselliğin insan yaşamının temel bir öğesi olarak algılanması, fiziksel, psikolojik, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel bileşenlerine yönelik farkındalık oluşturulması oldukça önemlidir.
Çok küçük çocukların bedenlerini nasıl algıladığı, deneyimlediği ve hissettiği; önemli insanlara nasıl bağlandıkları (bağlılık ve mahremiyet kavramlarının gelişimi) cinsel gelişim için temeldir.
Çocuk cinsel gelişiminin dört aşaması vardır. Biz yazımızda, son dönem olan ergenliğe değinmeyip ilk üç dönemin üzerinde duracağız. Gelişimin diğer alanlarında olduğu gibi bu alanda da kişisel farklılıklar olacaktır. Verilen yaş aralıkları geneli yansıtmaktadır; bazı çocuklar daha geç bazıları daha erken olgunlaşacaktır.
Bebeklik ve okul-öncesi dönem olarak tanımlanan 0-5 yaş arasında, normal gelişimin bir parçası olarak, genital bölgelere yönelik merak, bu bölgeler içini kullanılan çocuksu sözcükleri tekrarlı olarak dile getirme gözlenir. Çocuklar kendi aralarında, “doktorculuk” ya da “evcilik” gibi yaşıtlarının gizli beden bölümlerine bakmak, dokunmak ve kendininkileri göstermek şeklinde tanımlanabilecek oyunlar oynayabilir, masturbatif davranışlar gösterebilirler.
Sözü geçen oyunlar merak odaklıdır ve çoğunlukla ebeveynlerin korktuğu şekilde cinsellik amacı taşımamaktadır. Bu tür oyunlar, çocuğun utandırılmaması gereken durumlardır, ani ve sert tepkiler vermekten kaçının. Bununla birlikte bu tip oyunların fark edilmesi, beden mahremiyetiyle ilgili konuşma ortamı sağlamak açısından önemli olacaktır. Konuyla ilgili kitapları okumuş, cinsel eğitime erken başlamış, çocuğunuzun sorduğu sorulara açık ve anlaşılır yanıtlar vermiş olmak bu durumda size ve çocuğunuza büyük yarar sağlayacaktır.
6-9 yaş arasında önceki döneme göre cinselliye yönelik ilgi ve açık sorular azalabilir. Bununla birlikte merak oyunları ve mastürbasyon devam edebilir. Burada, önceki dönemden farklı olarak, mastürbasyon için, çocuk, mahremiyet sağlamaya çalışır. Konuyla ilgili sorulara, daha ayrıntılı cevaplar vermek uygun olacaktır. Çünkü çocuk çoğunlukla cinsellik konusunu daha kapsamlı ele almaya hazırdır.
Her yaş grubu için sorulan sorulara yanıt verirken, çocuğun yaşına ve gelişimine uygun yanıtlar vermek; sorduğu kadarını yanıtlamak, açık, net, anlaşılır ve dürüst olmak kritiktir.
Cinselliği konuşmak ve cinsel eğitim vermek için doğada görülen hayvanlar, hamile bir kadın, yeni doğmuş bir bebek ya da filmdeki öpüşme sahnesi bir fırsat olabilir. O sırada çocuğunuzun soracağı soruları yanıtlamak, cinselliğin hayatın doğal bir parçası olduğu fikrini verecektir.
Puberte, önergenlik olarak, anılan dönemde çocuk fiziksel ve duygusal olarak hızlı bir değişimin içine girmektedir. Cinsel olgunluk gelişmeye başladıkça çocukların kafası çok karışır; hem korkar hem de heyecanlanırlar. Vücut değişimleri onlara normal olup olmadıkları konusunda endişe verir. Sürekli kendilerini yaşıtlarıyla karşılaştırırlar. Herkesin farklı bir büyüme, gelişme zamanı ve süreci olduğunu anlatmak çok önemlidir. Dönemin en tpik özelliklerinden biri flört ilişkilerinin gündeme gelmesidir. İlişkiler ve sexle ilgili sorular, sexüel davranışlarla ilgili bilgi ihtiyacı çok yüksektir. Ebeveynler yerine yaşıtlar birincil bilgi sağlayıcı rolünü üstlenebilirler. Bu dönemde çocuğun cinsellik konusunda, aileye ne kadar güveneceği ve kendini açacağı, gelişimin önceki dönemlerinde verilen cinsel eğitim, ailedeki cinsel tutumlarla yakından ilişkilidir.
Çocuklarımızın cinsellikle ilgili sorumluluk içeren kararlar almaları yolunda gerekli yetenek ve bilgiyi sağlamak herkesten önce ebeveynlerin görevidir. Yaşamın ilk yıllarından itibaren yerleştirilen yapıtaşlarıyla uzun yıllar boyunca adım adım şekillenecek bu süreç için kendinize güvenin. Kendi kaygılarınızı kontrol ederek, güvenli ve sevgi dolu bir ilişkide sağlayacağınız bilgiler yeterli olacaktır. Yardıma ihtiyacınız olduğunu hissettiğiniz her an, alanda çalışan uzmanlardan yardım alabilirsiniz.
Yazan: Özge HAZNECİ