Değişim. Uzun ya da kısa süreli bir değişim. Henüz bilmediğimiz tanımadığımız, kontrol edemediğimiz, belirsiz bir durum. Son günlerde korkunun, kaygının kaynağı olan durum bu. İnsan doğası belirsizlik ve kontrol kaybına kaygı ile karşılık verir. Tekrar sakinleşmek için çaba harcamak gerekebilir.
Günlük rutinlerimizi, alışkın olduğumuz hayat biçimini bir süreliğine değiştirmek zorundayız. Psikoterapi sürecinde çok iyi bildiğimiz bir nokta var ki, değişim ancak kabulden sonra gelir. Belki bu bakış açısının söz konusu durumda bize faydası dokunabilir. Durumu öncelikle kabul etmek başetmenin en iyi yoludur. Varolan salgın hastalık durumunu olağanüstü bir durum olarak kabul etmek, günlük hayatımızı bir süreliğine değiştirmek için gereken gücü bize verecektir.
“Neden böyle bir hastalıkla karşılaştık?”
“Neden evden çıkamıyoruz?”
“Keşke...”
“Bari...”
kalıbındaki cümleler, yaşadığımız engellenme hisleriyle başederken bize yardımcı olmaz.
Duruma dair gerçek bilgi edinmek umuduyla birkaç dakikada bir güncellediğimiz sosyal medya hesapları ya da tv kanalları, bizi sürekli olarak aynı konuya maruz bırakarak sinir sistemimizin gevşemesine izin vermez. Bu durumda sürekli alarm halinde olan vücudumuz “bilinçli bir farkındalık” geliştirmekten uzaklaşır.
Aslında “bilinçli farkındalık” bu sırada en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir. Hem duygularımızın hem mantığımızın farkında olmak, ikisini bir araya getirip kullanmak bize sakinlik ve direnme gücü getirir.
Farkındalık becerileri edinmek neden önemlidir?
Ruhumuzu daraltan duygularımızı dizginleyebilir ve yumuşatabiliriz.
Yargılayıcı düşüncelerimizi deneyimlerimizden ayırabiliriz.
“Bilge zihin” diyebileceğimiz farkındalık hali hem duygularımızı hem de rasyonel düşüncelerimizi bütünleştirir. Yapılması gerekenleri yapıp kontrol dışı alanlara odaklanmamayı, yaşamın eskisi gibi devam eden yanlarına odaklanmayı tercih etmek diyebiliriz basitçe.
Sonuç olarak, zamanın bazen çok hızlı bazen çok yavaş geçtiği anlar yaşayarak biraz daha netleşmeyi beklemek durumundayız. Bu süre içinde neye odaklanmanın bize iyi geldiğini fark etmek zorundayız.
Tüm dünyanın aynı sorunla uğraştığı bu günler, herkesin elinden gelen katkıyı sağlamaya çalışmasıyla ve atlatılan en az hasarla hatırlanır umuyorum.
Yazan: Özge HAZNECİ